6-HAYVANLAR ALEMİ
→Çok
hücreli canlılardır. Ökaryot hücreli canlılardır.
→Hücre çeperi taşımazlar.
→Besinlerini glikojen şeklinde depolarlar.
→Hazır besin kullanırlar. (heterotrof beslenirler)
→Süngerler hariç, hepsinde sinir sistemi bulunur ve aktif olarak yer değiştirebilirler.
→Hayvanlar alemi; omurgasız ve kordalı hayvanlar olmak üzere iki şube altında incelenirler.
→Hücre çeperi taşımazlar.
→Besinlerini glikojen şeklinde depolarlar.
→Hazır besin kullanırlar. (heterotrof beslenirler)
→Süngerler hariç, hepsinde sinir sistemi bulunur ve aktif olarak yer değiştirebilirler.
→Hayvanlar alemi; omurgasız ve kordalı hayvanlar olmak üzere iki şube altında incelenirler.
►OMURGASIZ HAYVANLAR:
→Süngerler hariç, hepsinde sinir sistemi vardır ve sinir ipleri karın kısmından geçer.
→Dolaşım sistemi olanlarında, genellikle açık dolaşım bulunur.
→Bazılarında kapalı dolaşım
vardır. (toprak solucanı, ahtopod, mürekkep
balığı)
→Genellikle düz kaslara sahiptirler.
→Süngerlerde kas bulunmaz.
→Eklem
bacaklılarda ise çizgili kaslar bulunur.
→Omurgasız hayvanlar; süngerler,
sölenterler, solucanlar, yumuşakçalar, eklembacaklılar ve derisi dikenliler olmak üzere 6
alt şube altında incelenirler.
1-Süngerler:
→Hepsi sularda yaşar.
→Vücutlarında tek bir ana açıklık bulunur.
→Vücutlarında por adı verilen delikler vardır.
→Vücutlarına, su porlardan girer ve ana açıklıktan dışarı doğru verilir.
→Hücre içi sindirim yaparlar.
→Hiçbir sistemleri bulunmaz.
→Sadece tuzlardan oluşmuş basit bir iç iskelet vardır. (Si ve CaCO3 yapılı)
→Vücutları endoderm ve ektodermden oluşmuştur. (mezoderm oluşmaz)
→Eşeyli ve eşeysiz çoğalırlar.
→Eşeysiz tomurcuklanarak, eşeyli ise döl almaşı (metagenez) ile çoğalırlar
→Hepsi sularda yaşar.
→Vücutlarında tek bir ana açıklık bulunur.
→Vücutlarında por adı verilen delikler vardır.
→Vücutlarına, su porlardan girer ve ana açıklıktan dışarı doğru verilir.
→Hücre içi sindirim yaparlar.
→Hiçbir sistemleri bulunmaz.
→Sadece tuzlardan oluşmuş basit bir iç iskelet vardır. (Si ve CaCO3 yapılı)
→Vücutları endoderm ve ektodermden oluşmuştur. (mezoderm oluşmaz)
→Eşeyli ve eşeysiz çoğalırlar.
→Eşeysiz tomurcuklanarak, eşeyli ise döl almaşı (metagenez) ile çoğalırlar
2-Sölenterler:
→Hepsi sularda yaşar.
→Vücutlarında ağız ve anüs görevi yapan, tek bir açıklık bulunur.
→Gastrovasküler boşluk adı verilen sindirim kanalları vardır. (ilk sindirim boşluğu)
→Vücutları endoderm ve ektodermden oluşmuştur. (mezoderm oluşmaz)
→Eşeysiz tomurcuklanarak, eşeyli ise döl almaşı ile çoğalırlar.
→Vücutlarında ağız ve anüs görevi yapan, tek bir açıklık bulunur.
→Gastrovasküler boşluk adı verilen sindirim kanalları vardır. (ilk sindirim boşluğu)
→Vücutları endoderm ve ektodermden oluşmuştur. (mezoderm oluşmaz)
→Eşeysiz tomurcuklanarak, eşeyli ise döl almaşı ile çoğalırlar.
Örnek: Hidra,
mercan, denizanası, denizşakayığı, deniz kalemi...
→Hidrada ilk ağsı (diffuz)
sinir sistemi görülür.
→Hidra ve denizanasının; zemine yapışık olarak yaşayan formlarına polip, serbest olarak hareket eden formlarına ise medüz denir.
→Hidra ve denizanasının; zemine yapışık olarak yaşayan formlarına polip, serbest olarak hareket eden formlarına ise medüz denir.
3-Solucanlar:
→Vücutları; ektoderm, endoderm ve mezodermden oluşmuştur.
→Geri kalan tüm hayvanların vücutları, bu üç embriyonik tabakadan oluşur.
→Solucanlar; yassı, yuvarlak ve halkalı solucanlar olmak üzere 3 sınıfa ayrılır.
→Geri kalan tüm hayvanların vücutları, bu üç embriyonik tabakadan oluşur.
→Solucanlar; yassı, yuvarlak ve halkalı solucanlar olmak üzere 3 sınıfa ayrılır.
►►►Yassı
solucanlar:
→Vücutlarında ağız
ve anüs görevi yapan tek
bir açıklık bulunur.
→İlk mezoderm kökenli kaslara sahiptirler.
→Hermafrodit (çift cinsiyetli) canlılar olup, kendi kendilerini dölleyebilirler.
→Bazı türleri iç parazit olarak beslenir.
→Planaryada ilk merkezi sinir sistemi bulunur.
Örnek: Planarya, karaciğer kelebeği, tenyalar (domuz tenyası, sığır tenyası, balık tenyası, köpek tenyası)
→İlk mezoderm kökenli kaslara sahiptirler.
→Hermafrodit (çift cinsiyetli) canlılar olup, kendi kendilerini dölleyebilirler.
→Bazı türleri iç parazit olarak beslenir.
→Planaryada ilk merkezi sinir sistemi bulunur.
Örnek: Planarya, karaciğer kelebeği, tenyalar (domuz tenyası, sığır tenyası, balık tenyası, köpek tenyası)
►►►Yuvarlak
solucanlar:
→Vücutlarında ağız ve anüs
yapısı ayrı olarak bulunur.
→Yuvarlak solucanlardan, itibaren geri kalan tüm hayvanlarda ağız ve anüs yapısı ayrıdır.
→Bazı türleri iç parazit olarak yaşar.
→Ayrı eşeyli canlılardır. Örnek: Bağırsak solucanı, kıl kurdu, trişin, fil hastalığı kurdu…
→Yuvarlak solucanlardan, itibaren geri kalan tüm hayvanlarda ağız ve anüs yapısı ayrıdır.
→Bazı türleri iç parazit olarak yaşar.
→Ayrı eşeyli canlılardır. Örnek: Bağırsak solucanı, kıl kurdu, trişin, fil hastalığı kurdu…
►►►Halkalı solucanlar:
→Vücutları halkalı yapıdadır.
→Toprak solucanında ilk kapalı dolaşım sistemi görülür.
→Toprak solucanında ilk kapalı dolaşım sistemi görülür.
→Hidrostatik iskeletleri
bulunur.
→Çift cinsiyetli canlılar olmalarına karşın, kendi kendilerini dölleyemezler.
Örnek: Toprak solucanı, sülük
→Çift cinsiyetli canlılar olmalarına karşın, kendi kendilerini dölleyemezler.
Örnek: Toprak solucanı, sülük
4-Yumuşakçalar:
→Vücutları yumuşak doku yapısında olup, genellikle dış iskeletleri bulunur.
→Mürekkep balığında ise iç iskelet bulunur. (CaCO3 yapılı)
→Suda yaşayan türleri, solungaç solunumu yapar.
→Karada yaşayanları ise vücut yüzeyi ile solunum yapar.
→Ahtopod ve mürekkep balığında kapalı dolaşım, geri kalanlarında ise açık dolaşım görülür.
Örnek: Midye, salyangoz, ahtopod, mürekkep balığı, sümüklü böcek…
→Mürekkep balığında ise iç iskelet bulunur. (CaCO3 yapılı)
→Suda yaşayan türleri, solungaç solunumu yapar.
→Karada yaşayanları ise vücut yüzeyi ile solunum yapar.
→Ahtopod ve mürekkep balığında kapalı dolaşım, geri kalanlarında ise açık dolaşım görülür.
Örnek: Midye, salyangoz, ahtopod, mürekkep balığı, sümüklü böcek…
→Sümüklü böcekte dış iskelet yoktur.
5-Eklem bacaklılar:
5-Eklem bacaklılar:
→Eklemli üyeleri bulunur.
→Çizgili kasları vardır.
→Kitin yapılı dış iskeletleri bulunur.
→Çizgili kasları vardır.
→Kitin yapılı dış iskeletleri bulunur.
→Karada yaşayanları trake
solunumu, suda yaşayanları ise basit solungaç solunumu
yapar.
→Hayvanlar âleminde, en fazla tür sayısı bu şubede bulunur.
→Hayvanlar âleminde, en fazla tür sayısı bu şubede bulunur.
→Eklem bacaklılar; kabuklular, örümcekler,
çok ayaklılar ve böcekler olmak
üzere 4 sınıfa ayrılır.
►►►Kabuklular:
→Genellikle sularda yaşar. Örnek: Karides, ıstakoz, yengeç, su piresi, tesbih
böceği
►►►Çok
ayaklılar:
→Bazı türleri zehirlidir. Örnek: Kırkayak, çiyan...
►►►Arachnitler
(örümcekler):
→Vücutları göğüs ve karın olmak üzere iki
segmentten oluşmuştur.
→Bu canlıların baş bölgesi, göğüs segmenti ile kaynaşmıştır.
→Göğüs segmentinden 4 çift bacak çıkar.
→Bazı türleri zehirlidir.
→Kitapsı akciğer solunumu yaparlar. Örnek: Akrep, örümcek, kene...
→Bu canlıların baş bölgesi, göğüs segmenti ile kaynaşmıştır.
→Göğüs segmentinden 4 çift bacak çıkar.
→Bazı türleri zehirlidir.
→Kitapsı akciğer solunumu yaparlar. Örnek: Akrep, örümcek, kene...
►►►Böcekler:
→Vücutları; baş, göğüs ve karın olmak
üzere 3 segmentten oluşmuştur.
→Göğüs kısmından üç çift bacak çıkar.
→Bu canlılarda genellikle, 2 çift kanat ve bir çift anten yapısı bulunur.
→Açık kan dolaşımı görülür. Kitinden yapılmış dış iskelet taşırlar.
→Başkalaşım geçirirler (Metamorfoz). Trake solunumu yaparlar.
→Azotlu boşaltım atıkları ürik asittir. Bazı türleri zehirlidir.
→Göğüs kısmından üç çift bacak çıkar.
→Bu canlılarda genellikle, 2 çift kanat ve bir çift anten yapısı bulunur.
→Açık kan dolaşımı görülür. Kitinden yapılmış dış iskelet taşırlar.
→Başkalaşım geçirirler (Metamorfoz). Trake solunumu yaparlar.
→Azotlu boşaltım atıkları ürik asittir. Bazı türleri zehirlidir.
Örnek: Arı,
sinek, kelebek, karınca, bit, pire, çekirge, yusufçuk, hamam böceği,
danaburnu…
6-Derisi
dikenliler:
→Hepsi sularda yaşar. Vücutları dikenlerle kaplıdır
→Solungaç solunumu yapar. Tüp kanal ayakları vardır.
→İç iskelet taşırlar. (CaCO3 yapılı)
Örnek: Denizyıldızı, yılan yıldızı, denizkestanesi, denizlalesi, denizhıyarı…
→Denizkestanesinin ağız kısmında, mekanik sindirimde görevli olan aristo feneri bulunur.
→Solungaç solunumu yapar. Tüp kanal ayakları vardır.
→İç iskelet taşırlar. (CaCO3 yapılı)
Örnek: Denizyıldızı, yılan yıldızı, denizkestanesi, denizlalesi, denizhıyarı…
→Denizkestanesinin ağız kısmında, mekanik sindirimde görevli olan aristo feneri bulunur.
►Kordalılar:
→Sırtlarında sinir kordonu bulunan canlılardır.
→Embriyolarında nötokord adı verilen sırt ipi, solungaç yarıkları ve kuyruk oluşur.
→Kordalılar; ilkel kordalılar ve omurgalılar olmak üzere iki alt şubeye ayrılır.
►İLKEL KORDALILAR:
→Hepsi sularda yaşar ve vücut yüzeyi ile solunum yapar.
→Kanlarında alyuvarlar bulunmaz.
→Tulumlular hariç, kapalı dolaşım sistemleri vardır.
Örnek: Amfiyoksus (kafatassızlar), balanoglossus, tulumlular (Salpa, Doliolum)...
→Tulumluların erginlerinde sinir ipi, nötokord ve kuyruk bulunmaz.
→Tulumlular başkalaşım geçirir.
→Amfiyoksusun boşaltım organı, nefridyumdur.
→Amfiyoksus, omurgasız ile omurgalılar arasında geçiş formu olarak kabul edilir.
►OMURGALI HAYVANLAR
→Kemik ve kıkırdaktan oluşan iç iskelet vardır.
→Sırtlarında sinir kordonu bulunur.
→Solunum organları yutak ile bağlantılıdır.
→Kapalı dolaşım sistemleri vardır.
→Boşaltım organları böbrektir.
→Kanlarında alyuvarlar (yapısında hemoglobin var) bulunur.
→Embriyolarında notokord adı verilen sırt ipi, solungaç yarıkları ve kuyruk yapısı görülür.
→Omurgalı hayvanlar; balıklar, kurbağalar, sürüngenler, kuşlar ve memeliler olmak üzere 5 sınıfa ayrılır.
1-Balıklar:
→Hepsi sularda yaşar ve solungaç solunumu yapar. Yüzgeçleri vardır.
→Çenesiz balıklar hariç, derilerinde pullar bulunur.
→Genellikle, dış döllenme ve dış gelişme ile çoğalırlar. (yumurtlarlar)
→Kalpleri iki odacıklıdır.
→Kalplerinde kirli, vücutlarında ise temiz kan dolaşır.
→Küçük dolaşım sistemleri yoktur.
→Azotlu boşaltım atıkları NH3’ tür.
→Soğukkanlı canlılardır.
→Balıklar; çenesiz, kıkırdaklı ve kemikli balıklar olarak 3 alt sınıfa ayrılır.
→Hepsi sularda yaşar ve solungaç solunumu yapar. Yüzgeçleri vardır.
→Çenesiz balıklar hariç, derilerinde pullar bulunur.
→Genellikle, dış döllenme ve dış gelişme ile çoğalırlar. (yumurtlarlar)
→Kalpleri iki odacıklıdır.
→Kalplerinde kirli, vücutlarında ise temiz kan dolaşır.
→Küçük dolaşım sistemleri yoktur.
→Azotlu boşaltım atıkları NH3’ tür.
→Soğukkanlı canlılardır.
→Balıklar; çenesiz, kıkırdaklı ve kemikli balıklar olarak 3 alt sınıfa ayrılır.
♦Çenesiz balıklar:
→Çene, pul ve çift yüzgeçleri bulunmaz.
→Kıkırdak yapılı iç iskelet taşırlar.
→Parazit olarak beslenirler. Çene ve diş yapıları yoktur
Örnek: Dokuz gözlüler (Petromizon, Lamprey), Myxine...
♦Kıkırdaklı balıklar:
→Kıkırdak yapılı iç iskelet taşırlar. Örnek: Köpek balığı, kedi balığı, vatoz…
→Köpek balıklarında hava kesesi ve solungaç kapağı yoktur.
→Köpek balıkları, iç döllenme ve iç gelişme ile çoğalır. (yavrularını doğurur)
♦Kemikli balıklar:
→Mersin balıkları ve Polyodon balığı hariç, kemikten yapılmış iç iskeletleri bulunur.
→Bu balıkların solungaç kapakları ve hava keseleri vardır.
Örnek: Denizatı, akciğerli balıklar, elektrikli yılan balıkları, mersin balıkları, polyodon, yayın balığı, yılan balıkları, hamsi, lüfer, kefal, istavrit, sazan...
Not: Mersin balıkları ve Polyodon balığında, kıkırdak yapılı iç iskelet bulunur.
2-Kurbağalar:
→Suda ve nemli yerlerde yaşar.
→Derileri nemlidir (mukusla kaplıdır) ve bazılarının derilerinde zehir bezleri vardır.
→Aynı zamanda; derilerinde, bulundukları ortama göre renk değişimini sağlayan kromotoforlar bulunur.
→Dişleri vardır.
→Dış döllenme ve dış gelişme ile çoğalırlar.
→Başkalaşım geçirirler.
→Larvaları suda yaşar ve solungaç solunumu yapar.
→Erginleri ise karada yaşar; deri ve akciğer solunumu yapar.
→Soğukkanlı canlılar olup, kış uykusuna yatarlar.
→Azotlu boşaltım atıkları üredir.
→Kalpleri 3 odacıklıdır.
→Kalpte ve vücutta karışık kan dolaşır.
→Kurbağalar;
kuyruklu (Semender)ve kuyruksuz kurbağalar olmak üzere iki gruba ayrılır.
3-Sürüngenler:
3-Sürüngenler:
→Derilerinde pullar bulunur.
→Akciğer solunumu yaparlar.
→İç
döllenme ve dış gelişme ile çoğalırlar.
→Soğukkanlı canlılar
olup, kış
uykusuna yatarlar.
→Azotlu boşaltım atıkları ürik asittir.
→Sürüngenler; kaplumbağalar,
kertenkeleler, yılanlar ve timsahlar
olmak üzere 4 takımda incelenirler.
→Kaplumbağa, kertenkele ve
yılanların kalbinde 3 odacık bulunur.
→Kalplerinde yarım perde bulunur.
→Kalpte ve vücutta karışık kan dolaşır.
→Timsahların kalbinde ise 4 odacık bulunur.
→Kalpte, temiz ve kirli kan birbirine karışmaz.
→Temiz ve kirli kan kalpten çıktıktan sonra, panizza kanalı ile birbirine karışır.
→Vücutlarında karışık kan dolaşır.
→Kalplerinde yarım perde bulunur.
→Kalpte ve vücutta karışık kan dolaşır.
→Timsahların kalbinde ise 4 odacık bulunur.
→Kalpte, temiz ve kirli kan birbirine karışmaz.
→Temiz ve kirli kan kalpten çıktıktan sonra, panizza kanalı ile birbirine karışır.
→Vücutlarında karışık kan dolaşır.
4-Kuşlar:
→Derilerinde tüyler bulunur.
→Dişleri yoktur. Gagaları bulunur.
→Kuluçkaya yatarlar. Üyeleri kanat şeklini almıştır.
→Sıcakkanlı hayvanlardır. Kalpleri 4 odacıklıdır.
→İç döllenme ve dış gelişme ile çoğalırlar.
→Dişleri yoktur. Gagaları bulunur.
→Kuluçkaya yatarlar. Üyeleri kanat şeklini almıştır.
→Sıcakkanlı hayvanlardır. Kalpleri 4 odacıklıdır.
→İç döllenme ve dış gelişme ile çoğalırlar.
→Kalpte ve vücutta temiz ve kirli kan birbirine karışmaz.
→Akciğer solunumu yaparlar.
→Akciğerlerine bağlı hava keseleri bulunur. Uzun kemiklerinin içi boştur.
→Azotlu boşaltım atıkları ürik asittir.
→Akciğer solunumu yaparlar.
→Akciğerlerine bağlı hava keseleri bulunur. Uzun kemiklerinin içi boştur.
→Azotlu boşaltım atıkları ürik asittir.
→Akciğerlerinin altında bağ dokudan oluşmuş diyafram bulunur. (zarlı diyafram)
→Yavru bakımı görülür. Yumurtaları sert kabukludur.
Örnek: Martı, güvercin, kartal, devekuşu, papağan, penguen, şahin, karga, doğan...
→Yavru bakımı görülür. Yumurtaları sert kabukludur.
Örnek: Martı, güvercin, kartal, devekuşu, papağan, penguen, şahin, karga, doğan...
5-Memeliler:
→Derilerinde kıllar ve ter bezleri bulunur.
→Sıcakkanlı hayvanlardır. Doğurarak çoğalırlar.
→Süt bezleri bulunduğu için yavrularını sütle beslerler.
→Akciğer solunumu yaparlar.
→Akciğerlerinde alveoller bulunur.
→Akciğerlerin altında kaslı diyafram bulunur.
→Olgun alyuvarları çekirdeksizdir.
→Azotlu boşaltım atıkları üredir.
→Kalpleri 4 odacıklıdır. Yavru bakımı görülür.
→Sıcakkanlı hayvanlardır. Doğurarak çoğalırlar.
→Süt bezleri bulunduğu için yavrularını sütle beslerler.
→Akciğer solunumu yaparlar.
→Akciğerlerinde alveoller bulunur.
→Akciğerlerin altında kaslı diyafram bulunur.
→Olgun alyuvarları çekirdeksizdir.
→Azotlu boşaltım atıkları üredir.
→Kalpleri 4 odacıklıdır. Yavru bakımı görülür.
→Kalpte ve vücutta temiz ve kirli kan birbirine karışmaz.
→Gagalı memeliler hariç, iç döllenme ve iç gelişme ile çoğalırlar.
→Memeliler; gagalı, keseli ve plasentalı memeliler olarak 3 alt sınıfa ayrılır.
→Gagalı memeliler hariç, iç döllenme ve iç gelişme ile çoğalırlar.
→Memeliler; gagalı, keseli ve plasentalı memeliler olarak 3 alt sınıfa ayrılır.
♦Gagalı
memeliler:
→İç döllenme ve dış gelişme ile çoğalırlar. (yumurtlarlar)
Örnek: Ornitorenk (Platipus) ve
dikenli karıncayiyen (Ekidna) bu gruba girer.
♦Keseli
memeliler:
→İç döllenme ve iç gelişme ile çoğalırlar.
→Yavruları tam gelişmeden doğar. Embriyoda vitellüs kesesi küçüktür.
→Bu canlıların büyük bir kısmında, yavru gelişimini annenin kesesi içinde tamamlar.
→Yavruları tam gelişmeden doğar. Embriyoda vitellüs kesesi küçüktür.
→Bu canlıların büyük bir kısmında, yavru gelişimini annenin kesesi içinde tamamlar.
Örnek: Kanguru,
koala, keseli sincap...
♦Plasentalı
memeliler:
→İç döllenme ve iç gelişme ile çoğalırlar.
→Embriyonun gelişimi, anne karnında gerçekleşir.
→Embriyo, plasenta aracılığı ile anne kanından aldığı besinlerle beslenerek gelişir.
→Embriyonun gelişimi, anne karnında gerçekleşir.
→Embriyo, plasenta aracılığı ile anne kanından aldığı besinlerle beslenerek gelişir.
Örnek: Kedi,
köpek, aslan, yunus, balina, fok, yarasa, köstebek, su samuru, su aygırı,
kirpi…
VİRÜSLER
→Canlıların ortak özelliklerinin tamamını göstermezler.
→Bu nedenle,
canlı olarak kabul edilmezler.
→Virüsler, canlıların ortak özelliklerinden sadece dört
tanesini gösterirler.
→Hücresel yapıları, sitoplâzma ve organelleri yoktur.
→Bu nedenle virüsler, cansızlar ile canlılar
arasında geçiş formu olarak kabul edilirler.
Virüslerin yapısı ve özellikleri:
→Virüslerin yapısında, kapsid adı verilen bir protein kılıf ve nükleik asit
bulunur.
→Nükleik asitlerden ya DNA ya
da RNA taşırlar.
→İkisini aynı anda bulundurmazlar.
→Enzim sistemleri bulunmadığından, antibiyotiklerden etkilenmezler.
→Zorunlu hücre
içi parazitidirler.
→Tek başlarına canlılık
belirtileri göstermezler.
→Ancak, kendilerine özgü canlı bir konak hücre
içinde çoğalabilirler.
→Konak hücrenin zarını eritmede görev alan, sindirim
enzimleri vardır.
→Canlı dışında kristalleşirler.
→Bağışıklık sistemi, bazı virüs türlerine
karşı interferon üreterek onları etkisiz hale getirebilir.
→Virüsler; yüksek sıcaklık, radyasyon, ultra-viole
ışınları, bazı kimyasal maddeler ve belli pH derecelerinde yok edilebilirler.
→Konağa
özgüdürler;
*Kuduz virüsü, sadece beyin ve omurlik hücrelerinde
çoğalır
*Hepatid-C virüsü, sadece karaciğer hücrelerinde
çoğalır.
*HIV (AIDS) virüsü; sadece akyuvar hücrelerinde
çoğalır.
*Kızamık virüsü; sadece deri hücrelerinde
çoğalır.
*Çünkü bir virüsün konak hücreye girebilmesi için,
sahip olduğu protein kılıfın konak hücrenin zarındaki
proteinler ile uyuşması gerekir.
*Virüslerin sınıflandırılması:
→Virüsler; etki ettikleri konağa göre ve taşıdıkları
nükleik asit çeşidine göre 2 farklı şekilde sınıflandırılır.
→Bitkisel virüsler genellikle RNA, hayvansal virüslerin çoğu ve bakteri virüsleri
genellikle DNA taşır.
→Bazı hayvansal
virüsler de RNA taşır.
Örnek: HIV, çocuk felci, kızamık, sarıhumma, grip ve
kuduz virüsü
→Bir virüs, konak hücre içine girdiğinde 4 farklı
şekilde etki yapabilir.
1-Lizis: Virüslerin aşırı çoğalması sonucunda, konak
hücrenin patlamasına lizis denir.
2-Reprodüksiyon: Virüslerin, konak hücrenin aşırı derecede
çoğalmasına neden olmasına reprodüksiyon denir.
3-Transdüksiyon: Virüslerin, konak hücrenin DNA şifresini değiştirmesine
transdüksiyon denir.
4-Profaj: Virüslerin, konak hücreye hiçbir zarar
vermeden; onunla birlikte çoğalmasına profaj denir.
*Virüslerin üremesi:
→Virüs, tutunucu iplikleriyle konak hücrenin hücre zarına tutunur.
→Virüsün sindirim enzimleri, konak hücre zarını eritir.
→Virüs, taşıdığı nükleik
asidi konak hücrenin içine gönderir.
→Protein
kılıf ise dışarıda
kalır.
→Konak hücreye giren nükleik asit, yönetimi ele geçirir.
→Önce; konak hücrenin nükleotidlerini, ATP'
sini ve enzimlerini kullanarak; kendi kopyalarını sentezlettirir.
→Daha sonra, konak hücrenin amino asitlerini kullanarak;
kendi şifresine uygun, protein
kılıfları sentezlettirir.
→Protein kılıflar ile nükleik asitler birleşerek, yeni virüsler oluşur.
→Virüslerin aşırı üremesi sonucunda, konak hücre patlar. (lizis olayı)
→Serbest kalan virüsler, etraflarında bulunan sağlıklı
hücrelere bulaşır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder