9 Nisan 2017 Pazar

9. SINIF BİYOLOJİ CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-8

6-HAYVANLAR ALEMİ


→Çok hücreli canlılardır. Ökaryot hücreli canlılardır.
→Hücre çeperi taşımazlar.
→Besinlerini glikojen şeklinde depolarlar.
→Hazır besin kullanırlar. (heterotrof beslenirler)
→Süngerler hariç, hepsinde sinir sistemi bulunur ve aktif olarak yer değiştirebilirler.
→Hayvanlar alemi; omurgasız ve kordalı hayvanlar olmak üzere iki şube altında incelenirler.


►OMURGASIZ HAYVANLAR:

→Süngerler hariç, hepsinde sinir sistemi vardır ve sinir ipleri karın kısmından geçer.
→Dolaşım sistemi olanlarında, genellikle açık dolaşım bulunur.
→Bazılarında kapalı dolaşım vardır. (toprak solucanı, ahtopod, mürekkep balığı)
→Genellikle düz kaslara sahiptirler.
Süngerlerde kas bulunmaz.
Eklem bacaklılarda ise çizgili kaslar bulunur.
→Omurgasız hayvanlar; süngerler, sölenterler, solucanlar, yumuşakçalar, eklembacaklılar ve derisi dikenliler olmak üzere 6 alt şube altında incelenirler.

1-Süngerler:

→Hepsi sularda yaşar.
→Vücutlarında tek bir 
ana açıklık bulunur.
→Vücutlarında por adı verilen delikler vardır.
→Vücutlarına, su porlardan girer ve ana açıklıktan dışarı doğru verilir.
Hücre içi sindirim yaparlar.
→Hiçbir sistemleri
bulunmaz.
→Sadece tuzlardan oluşmuş basit bir iç iskelet vardır. 
(Si ve CaCO3 yapılı)
→Vücutları 
endoderm ve ektodermden oluşmuştur. (mezoderm oluşmaz)
→Eşeyli ve eşeysiz çoğalırlar.
→Eşeysiz 
tomurcuklanarak, eşeyli ise döl almaşı (metagenez) ile çoğalırlar

2-Sölenterler:

→Hepsi sularda yaşar.
→Vücutlarında ağız ve anüs görevi yapan, tek bir açıklık bulunur.
→Gastrovasküler boşluk adı verilen sindirim kanalları vardır. 
(ilk sindirim boşluğu)
→Vücutları 
endoderm ve ektodermden oluşmuştur. (mezoderm oluşmaz)
→Eşeysiz 
tomurcuklanarak, eşeyli ise döl almaşı ile çoğalırlar.
Örnek: Hidra, mercan, denizanası, denizşakayığı, deniz kalemi...
→Hidrada ilk ağsı (diffuz) sinir sistemi görülür.
→Hidra ve denizanasının; zemine yapışık olarak yaşayan formlarına 
polip, serbest olarak hareket eden formlarına ise medüz denir.

3-Solucanlar:

→Vücutları; ektoderm, endoderm ve mezodermden oluşmuştur.
→Geri kalan tüm hayvanların vücutları, bu üç embriyonik tabakadan oluşur.
→Solucanlar; yassı, yuvarlak ve halkalı solucanlar olmak üzere 3 sınıfa ayrılır.

►►►Yassı solucanlar:
→Vücutlarında ağız ve anüs görevi yapan tek bir açıklık bulunur.
→İlk 
mezoderm kökenli kaslara sahiptirler.
Hermafrodit (çift cinsiyetli) canlılar olup, kendi kendilerini dölleyebilirler.
→Bazı türleri
 iç parazit olarak beslenir.
→Planaryada ilk
merkezi sinir sistemi bulunur.
Örnek: Planarya, karaciğer kelebeği, tenyalar (domuz tenyası, sığır tenyası, balık tenyası, köpek tenyası)

►►►Yuvarlak solucanlar:
→Vücutlarında ağız ve anüs yapısı ayrı olarak bulunur.
→Yuvarlak solucanlardan, itibaren geri kalan tüm hayvanlarda ağız ve anüs yapısı
ayrıdır.
→Bazı türleri
 iç parazit olarak yaşar.
→Ayrı eşeyli canlılardır.
Örnek: Bağırsak solucanı, kıl kurdu, trişin, fil hastalığı kurdu…

►►►Halkalı solucanlar:
→Vücutları halkalı yapıdadır.
→Toprak solucanında
 ilk kapalı dolaşım sistemi görülür.
Hidrostatik iskeletleri bulunur.
Çift cinsiyetli canlılar olmalarına karşın, kendi kendilerini 
dölleyemezler.
Örnek: Toprak solucanı, sülük

4-Yumuşakçalar:

→Vücutları yumuşak doku yapısında olup, genellikle dış iskeletleri bulunur.
→Mürekkep balığında ise 
iç iskelet bulunur. (CaCO3 yapılı)
→Suda yaşayan türleri, 
solungaç solunumu yapar.
→Karada yaşayanları ise vücut yüzeyi ile solunum yapar.
→Ahtopod ve mürekkep balığında 
kapalı dolaşım, geri kalanlarında ise açık dolaşım görülür.
Örnek: Midye, salyangoz, ahtopod, mürekkep balığı, sümüklü böcek…
→Sümüklü böcekte dış iskelet yoktur.

5-Eklem bacaklılar:

→Eklemli üyeleri bulunur.
Çizgili kasları vardır.
Kitin yapılı dış iskeletleri bulunur.
→Karada yaşayanları trake solunumu, suda yaşayanları ise basit solungaç solunumu yapar.
→Hayvanlar âleminde, en fazla
 tür sayısı bu şubede bulunur.
→Eklem bacaklılar; kabuklular, örümcekler, çok ayaklılar ve böcekler olmak üzere 4 sınıfa ayrılır.

►►►Kabuklular:
→Genellikle sularda yaşar. Örnek: Karides, ıstakoz, yengeç, su piresi, tesbih böceği

►►►Çok ayaklılar:
 →Bazı türleri zehirlidir. Örnek: Kırkayak, çiyan...
 
►►►Arachnitler (örümcekler):
→Vücutları göğüs ve karın olmak üzere iki segmentten oluşmuştur.
→Bu canlıların baş bölgesi, göğüs segmenti ile kaynaşmıştır.
→Göğüs segmentinden 4 çift bacak çıkar.
→Bazı türleri
zehirlidir.
Kitapsı akciğer solunumu yaparlar. Örnek: Akrep, örümcek, kene...

►►►Böcekler:
→Vücutları; başgöğüs ve karın olmak üzere 3 segmentten oluşmuştur.
→Göğüs kısmından 
üç çift bacak çıkar.
→Bu canlılarda genellikle,
2 çift kanat ve bir çift anten yapısı bulunur.
Açık kan dolaşımı görülür.
Kitinden yapılmış dış iskelet taşırlar.
Başkalaşım geçirirler (Metamorfoz). Trake solunumu yaparlar.
→Azotlu boşaltım atıkları 
ürik asittir. Bazı türleri zehirlidir.
Örnek: Arı, sinek, kelebek, karınca, bit, pire, çekirge, yusufçuk, hamam böceği, danaburnu…

6-Derisi dikenliler:

→Hepsi sularda yaşar. Vücutları dikenlerle kaplıdır
Solungaç solunumu yapar. Tüp kanal ayakları vardır.
İç iskelet taşırlar. (CaCO3 yapılı)
Örnek: Denizyıldızı, yılan yıldızı, denizkestanesi, denizlalesi, denizhıyarı…
→Denizkestanesinin ağız kısmında, mekanik sindirimde görevli olan 
aristo feneri bulunur.

►Kordalılar:

→Sırtlarında 
sinir kordonu bulunan canlılardır.
→Embriyolarında 
nötokord adı verilen sırt ipi, solungaç yarıkları ve kuyruk oluşur.
→Kordalılar; ilkel kordalılar ve omurgalılar olmak üzere iki 
alt şubeye ayrılır.

►İLKEL KORDALILAR:

→Hepsi sularda yaşar ve 
vücut yüzeyi ile solunum yapar.
→Kanlarında alyuvarlar
 bulunmaz.
→Tulumlular 
hariç, kapalı dolaşım sistemleri vardır.
Örnek: Amfiyoksus (kafatassızlar), balanoglossus, tulumlular (Salpa, Doliolum)...
→Tulumluların 
erginlerinde sinir ipi, nötokord ve kuyruk bulunmaz.
→Tulumlular başkalaşım geçirir.
→Amfiyoksusun boşaltım organı, 
nefridyumdur.
→Amfiyoksus, omurgasız ile omurgalılar arasında 
geçiş formu olarak kabul edilir.

 

OMURGALI HAYVANLAR


Kemik ve kıkırdaktan oluşan iç iskelet vardır.
→Sırtlarında 
sinir kordonu bulunur.
→Solunum organları yutak ile bağlantılıdır.
Kapalı dolaşım sistemleri vardır.
→Boşaltım organları 
böbrektir.
→Kanlarında 
alyuvarlar (yapısında hemoglobin var) bulunur.
→Embriyolarında 
notokord adı verilen sırt ipi, solungaç yarıkları ve kuyruk yapısı görülür.
→Omurgalı hayvanlar; balıklar, kurbağalar, sürüngenler, kuşlar ve memeliler olmak üzere 5 sınıfa ayrılır.
1-Balıklar:

→Hepsi sularda yaşar ve 
solungaç solunumu yapar. Yüzgeçleri vardır.
→Çenesiz balıklar 
hariç, derilerinde pullar bulunur.
→Genellikle,
dış döllenme ve dış gelişme ile çoğalırlar. (yumurtlarlar)
→Kalpleri iki odacıklıdır.
→Kalplerinde 
kirli, vücutlarında ise temiz kan dolaşır.
Küçük dolaşım sistemleri yoktur.
→Azotlu boşaltım atıkları 
NH3 tür.
Soğukkanlı canlılardır.
→Balıklar; çenesiz, kıkırdaklı ve kemikli balıklar olarak 3 alt sınıfa ayrılır.

♦Çenesiz balıklar:

→Çene, pul  ve çift yüzgeçleri 
bulunmaz.
Kıkırdak yapılı iç iskelet taşırlar.
Parazit olarak beslenirler. Çene ve diş yapıları yoktur
Örnek:  Dokuz gözlüler (Petromizon, Lamprey), Myxine...

♦Kıkırdaklı balıklar:

Kıkırdak yapılı iç iskelet taşırlar. Örnek:  Köpek balığı, kedi balığı, vatoz…
→Köpek balıklarında hava kesesi ve solungaç kapağı
 yoktur.
→Köpek balıkları,
iç döllenme ve iç gelişme ile çoğalır. (yavrularını doğurur)

♦Kemikli balıklar:

→Mersin balıkları ve Polyodon balığı 
hariç, kemikten yapılmış iç iskeletleri bulunur.
→Bu balıkların solungaç kapakları ve
hava keseleri vardır.
Örnek:  Denizatı, akciğerli balıklar, elektrikli yılan balıkları, mersin balıkları, polyodon, yayın balığı, yılan balıkları, hamsi, lüfer, kefal, istavrit, sazan...
Not: Mersin balıkları ve Polyodon balığında, kıkırdak yapılı iç iskelet bulunur.


2-Kurbağalar: 

→Suda ve nemli yerlerde yaşar.
→Derileri 
nemlidir (mukusla kaplıdır) ve bazılarının derilerinde zehir bezleri vardır.
→Aynı zamanda; derilerinde, bulundukları ortama göre renk değişimini sağlayan kromotoforlar bulunur.
→Dişleri vardır.
Dış döllenme ve dış gelişme ile çoğalırlar.
Başkalaşım geçirirler.
Larvaları suda yaşar ve 
solungaç solunumu yapar.
Erginleri ise karada yaşar; 
deri ve akciğer solunumu yapar.
Soğukkanlı canlılar olup, kış uykusuna yatarlar.
→Azotlu boşaltım atıkları üredir.
→Kalpleri 3 odacıklıdır.
→Kalpte ve vücutta 
karışık kan dolaşır.
Kurbağalar; kuyruklu (Semender)ve kuyruksuz kurbağalar olmak üzere iki gruba ayrılır.

3-Sürüngenler:

→Derilerinde pullar bulunur.
Akciğer solunumu yaparlar.
İç döllenme ve dış gelişme ile çoğalırlar.
Soğukkanlı canlılar olup, kış uykusuna yatarlar.
→Azotlu boşaltım atıkları ürik asittir.
Sürüngenler; kaplumbağalar, kertenkeleler, yılanlar ve timsahlar olmak üzere 4 takımda incelenirler.
→Kaplumbağa, kertenkele ve yılanların kalbinde 3 odacık bulunur.
→Kalplerinde yarım perde bulunur.
→Kalpte ve vücutta karışık kan dolaşır.
→Timsahların kalbinde ise 4 odacık bulunur.
→Kalpte, temiz ve kirli kan birbirine karışmaz.
→Temiz ve kirli kan  kalpten çıktıktan sonra, panizza kanalı ile birbirine karışır.
→Vücutlarında karışık kan dolaşır.

4-Kuşlar:

→Derilerinde tüyler bulunur.
→Dişleri yoktur. Gagaları bulunur.
Kuluçkaya yatarlar. Üyeleri kanat şeklini almıştır.
Sıcakkanlı hayvanlardır. Kalpleri 4 odacıklıdır.
İç döllenme ve dış gelişme ile çoğalırlar.
→Kalpte ve vücutta temiz ve kirli kan birbirine karışmaz.
Akciğer solunumu yaparlar.
→Akciğerlerine bağlı hava keseleri bulunur. Uzun kemiklerinin içi
boştur.
→Azotlu boşaltım atıkları ürik asittir.
→Akciğerlerinin altında bağ dokudan oluşmuş diyafram bulunur. (zarlı diyafram)
Yavru bakımı görülür. Yumurtaları sert kabukludur.
Örnek: Martı, güvercin, kartal, devekuşu, papağan, penguen, şahin, karga, doğan...


5-Memeliler:

→Derilerinde kıllar ve ter bezleri bulunur.
Sıcakkanlı hayvanlardır. Doğurarak çoğalırlar.
Süt bezleri bulunduğu için yavrularını sütle beslerler.
Akciğer solunumu yaparlar.
→Akciğerlerinde 
alveoller bulunur.
→Akciğerlerin altında kaslı diyafram bulunur.
→Olgun alyuvarları 
çekirdeksizdir.
→Azotlu boşaltım atıkları üredir.
→Kalpleri 4 odacıklıdır.
Yavru bakımı görülür.
→Kalpte ve vücutta temiz ve kirli kan birbirine karışmaz.
→Gagalı memeliler
hariç, iç döllenme ve iç gelişme ile çoğalırlar.
→Memeliler; gagalı, keseli ve plasentalı memeliler olarak 3 alt sınıfa ayrılır.
 
♦Gagalı memeliler:
→İç döllenme ve dış gelişme ile çoğalırlar. (yumurtlarlar)
Örnek: Ornitorenk (Platipus) ve dikenli karıncayiyen (Ekidna) bu gruba girer.

♦Keseli memeliler:
→İç döllenme ve iç gelişme ile çoğalırlar.
→Yavruları tam
gelişmeden doğar. Embriyoda vitellüs kesesi küçüktür.
→Bu canlıların büyük bir kısmında, yavru gelişimini 
annenin kesesi içinde tamamlar.
Örnek: Kanguru, koala, keseli sincap...
 
♦Plasentalı memeliler:
→İç döllenme ve iç gelişme ile çoğalırlar.
→Embriyonun gelişimi, anne karnında gerçekleşir.
→Embriyo, 
plasenta aracılığı ile anne kanından aldığı besinlerle beslenerek gelişir.
Örnek: Kedi, köpek, aslan, yunus, balina, fok, yarasa, köstebek, su samuru, su aygırı, kirpi…

VİRÜSLER

→Canlıların ortak özelliklerinin tamamını göstermezler.
→Bu nedenle, canlı olarak kabul edilmezler.
→Virüsler, canlıların ortak özelliklerinden sadece dört tanesini gösterirler.
→Hücresel yapıları, sitoplâzma ve organelleri yoktur.
→Bu nedenle virüsler, cansızlar ile canlılar arasında geçiş formu olarak kabul edilirler.

Virüslerin yapısı ve özellikleri:

→Virüslerin yapısında, kapsid adı verilen bir protein kılıf ve nükleik asit bulunur.
→Nükleik asitlerden ya DNA ya da RNA taşırlar.
→İkisini aynı anda bulundurmazlar.
Enzim sistemleri bulunmadığından, antibiyotiklerden etkilenmezler.
Zorunlu hücre içi parazitidirler.
→Tek başlarına canlılık belirtileri göstermezler.
→Ancak, kendilerine özgü canlı bir konak hücre içinde çoğalabilirler.
→Konak hücrenin zarını eritmede görev alan, sindirim enzimleri vardır.
→Canlı dışında kristalleşirler.
→Bağışıklık sistemi, bazı virüs türlerine karşı interferon üreterek onları etkisiz hale getirebilir.
→Virüsler; yüksek sıcaklık, radyasyon, ultra-viole ışınları, bazı kimyasal maddeler ve belli pH derecelerinde yok edilebilirler.

Konağa özgüdürler;
*Kuduz virüsü, sadece beyin ve omurlik hücrelerinde çoğalır
*Hepatid-C virüsü, sadece karaciğer hücrelerinde çoğalır.
*HIV (AIDS) virüsü; sadece akyuvar hücrelerinde çoğalır.
*Kızamık virüsü; sadece deri hücrelerinde çoğalır.
*Çünkü bir virüsün konak hücreye girebilmesi için, sahip olduğu protein kılıfın konak hücrenin zarındaki proteinler ile uyuşması gerekir.

*Virüslerin sınıflandırılması:

→Virüsler; etki ettikleri konağa göre ve taşıdıkları nükleik asit çeşidine göre 2 farklı şekilde sınıflandırılır.
→Bitkisel virüsler genellikle RNAhayvansal virüslerin çoğu ve bakteri virüsleri genellikle DNA taşır.
Bazı hayvansal virüsler de RNA taşır.
Örnek: HIV, çocuk felci, kızamık, sarıhumma, grip ve  kuduz virüsü

→Bir virüs, konak hücre içine girdiğinde 4 farklı şekilde etki yapabilir.

1-Lizis: Virüslerin aşırı çoğalması sonucunda, konak hücrenin patlamasına lizis denir.
2-Reprodüksiyon: Virüslerin, konak hücrenin aşırı derecede çoğalmasına neden olmasına reprodüksiyon denir.
3-Transdüksiyon: Virüslerin, konak hücrenin DNA şifresini değiştirmesine transdüksiyon denir.
4-Profaj: Virüslerin, konak hücreye hiçbir zarar vermeden; onunla birlikte çoğalmasına profaj denir.

*Virüslerin üremesi:


→Virüs, tutunucu iplikleriyle konak hücrenin hücre zarına tutunur.
→Virüsün sindirim enzimleri, konak hücre zarını eritir.
→Virüs, taşıdığı nükleik asidi konak hücrenin içine gönderir.
Protein kılıf ise dışarıda kalır.
→Konak hücreye giren nükleik asit, yönetimi ele geçirir. 
→Önce; konak hücrenin nükleotidlerini, ATP' sini ve enzimlerini kullanarak; kendi kopyalarını sentezlettirir.
→Daha sonra, konak hücrenin amino asitlerini kullanarak; kendi şifresine uygun, protein kılıfları sentezlettirir.
→Protein kılıflar ile nükleik asitler birleşerek, yeni virüsler oluşur.
→Virüslerin aşırı üremesi sonucunda, konak hücre patlar. (lizis olayı)

→Serbest kalan virüsler, etraflarında bulunan sağlıklı hücrelere bulaşır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder